14 Ekim 2009 Çarşamba

KAFESİN İÇERİSİNDEKİ HAYAT



Yükseklerde süzülen kartalın dikkatini aşağıda bir şeyler çeker. Alçalmaya başlar. Gördüğü bir kafestir. Kafesin içerisinde bir hayat vardır. Kartal kafesin yanına usulca konar ve içerideki hayatı bir süre izler. Hayat ileriye doğru hareket eder, kafesin parmaklıklarına çarpar. Geri gider, bir kaç adım attıktan sonra tekrar parmaklıklara çarpar. Sağa gider, parmaklıklara çarpar; sola gider parmaklıklara çarpar. Kartal Hayat'a sorar; 'Orada ne yapıyorsun?' 'Ben mi? diye karşılık verir Hayat. 'Ne yapabilirim ki? diye yakınır. 'Dört bir tarafım çevrili, hapsolmuş durumdayım. Dışarı çıkmayı denedim, ama olmuyor işte.' 'Peki gerçekten dışarı çıkmak istiyormusun?' diye sorar kartal. 'Evet!' der hayat. Kartal,güçlü pençeleri ile kafeste hayat'ın dışarı çıkabileceği kadar bir yer açar. 'Artık özgürsün,hadi dışarı gel!' der. Hayat tedirgin bir şekilde içeride kalmaya devam eder. 'Gelmek istemiyorum. ' der. 'Neden,hep özgür olmak istemiyormuydun? 'Evet ama.....' 'Ama ne?' 'Burada ne kadar özgür olmasam da, mutsuz da olsam,yine de güvendeyim. Dışarıda beni neyin beklediğini bilmiyorum. Burada kısıtlanmış da olsam mutlu bir mutsuzluğum var,burada her şeye alıştım.' Kartal, 'Ben sana dışarıda yardım ederim' der. Hayat ürkek adımlarla kafesin açılan kısmına gelir. Aralığı tam geçmek üzereyken birden geriye, kafesin en uzak köşesine geri kaçar. Kartal içeri girip Hayat'ı dışarı çıkarır ve pençeleriyle kavrayıp yükselmeye başlar. Hayat öylesine korkar ki, kalbi neredeyse dışarı fırlamak üzeredir. Kartala sıkı sıkıya tutunmanın ve güvenmenin dışında yapabileceği başka bir şeyi kalmamıştır artık.
Yükseldikçe yükselirler. Dağların zirvelerini aştıktan sonra Kartal Hayat'a, 'Hadi atla, şimdi tek başına uçacaksın. 'der. Hayat artık bu korkuya ve heyecana daha fazla dayanamayacağını hisseder. 'Ne uçması! Ben hayatım boyunca kafesin içerisinde yaşadım, dışarı bile çıkmadım.' diye kekeler. Bir yandan da Kartalın bu derece emin ve soğukkanlı bir şekilde bunu kendisinden istemesine bir anlam vermeye çalışır. Ve birden bire Kartal Hayat'ı bırakır ve Hayat düşmeye başlar. Kafesten dışarı çıkmanın ne kadar büyük bir hata olduğunu düşünür. Kartal ise Hayat'ı izlemekle yetinir. Tam yere çakılmak üzereyken, Hayat kanat çırpıp uçmaya başlar ve yere güvenlice iner. Kartal da ardından büyük bir ustalıkla süzülerek yanına konar.
Hayat olup bitenlere hala inanamıyordur. Kafesin dışına çıkıp uçan o muydu, yoksa bu bir rüya mıydı? O neredeyse yüreğini durduracak korku geçmiştir artık. Kendini dışarıda daha rahat hissetmeye başladığını düşünürken, karşılarında bir aynanın olduğunu fark eder. Aynada iki kartal görür. Yanına bakar, Kartal oradadır. Diğer yanına bakar, ikinci kartalı göremez. Arkasına bakar, orada da yoktur. Aynaya tekrar bakar; iki kartal, yanına bakar; bir kartal. Kartal kanat çırparak batmakta olan güneşin kızıla boyadığı gökyüzünün enginliğinde kaybolur. Hayat aynaya tekrar bakar, bir kartal. Yanına bakar, kartal yoktur. Gözleri herhalde o gün yaşadığı heyecanın etkisiyle üzerinde oyunlar oynuyordur diye düşünür. Gözlerini iyice ovuşturduktan sonra tekrar aynaya bakar; bir kartal, etrafına bakar, kartal yoktur. Sonunda gerçeği kavrar: O bir kartaldır. Ama daha önce bunun farkına varamamıştır.....

1 yorum: